Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Dijital Gündem’in, 20 Ağustos’ta gerçekleştirdiği, “Salgın Süreci ve Sonrasında TSE” başlıklı 10’uncu video konferansına katıldı. Şahin, bilişim, telekom, siber güvenlik, savunma ve havacılık sektörlerinde uygulanan standartlar ve TSE’nin sunduğu hizmetlere değindi. Şahin, yerli siber güvenlik ürünlerinin ihracat potansiyeli ile ilgili olarak, “Uluslararası alanda bu konuyla alakalı kabul gören standart, Ortak Kriterler standardı. Bu standardizasyon, ürünler için yoğun bir doğrulama ve test sürecini gerektiriyor ve oldukça da prestijli bir belgelendirme. Eğer bir ürün Ortak Kriterler sertifikasına sahip ise; NATO Bilgi Güvenliği Ürün Kataloğu’nda kendisine yer bulabiliyor. Daha sonra AB’deki rakipleri ile AB pazarında eşit şartlarda yarışıyor.” dedi.
Türk Telekom ana sponsorluğunda gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü, Bilişim Medyası Derneği Başkanı ve gazeteci Musa Savaş üstlendi.
Etkinlikte, Savaş’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Şahin, Türkiye’nin test altyapısı envanterini oluşturmak ve Türkiye’de yapılamayan testlerin yurt içinde yapılabilirliğini sağlamak gibi hedeflerle kurulan ve ortakları arasında TSE’nin de yer aldığı TRTEST’in faaliyetlerine de değindi.
Milli Standardizasyon Kuruluşları Artmalı
Prof. Dr. Şahin, milli standardizasyon kuruluşlarının yurt içindeki pazar payının artması gerektiğinin de altını çizdi: “Dünyada standardizasyon ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının pazar payı, gayri safi milli hasılanın bir oranı olarak hesaplanıyor. Türkiye’de endüstrinin bütün alanlarını kapsayacak şekilde baktığımızda, bu payın yaklaşık 1,8 milyar dolar civarında olabileceği tahmin ediliyor. Bu pazarın içerisinde, 66 yıllık bir milli standardizasyon kuruluşu olarak bizim payımız 100 milyon dolar civarında. Yurt içindeki bu pastanın minimum %51’inin milli standardizasyon ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarımız tarafından karşılanıyor olması lazım. Yani bizim TSE olarak kendimize bu vizyonu koyup, diğer kuruluşlarımızın da bu bilince hizmet edebilecek hale gelmesini sağlamamız lazım. Bu aynı zamanda uluslararası rekabet edebilirlik demek.”
Ortak Kriterler Sertifikasyonu ile NATO Kataloğuna Girmek Mümkün
Prof. Dr. Şahin, yerli siber güvenlik ürünlerinin ihracat potansiyeline yönelik olarak kendisine yöneltilen soruya, şu yanıtı verdi: “Ülkemizde kullanmak üzere üreteceğimiz bir ürünün artık anlamı yok. Yani bizim Türkiye’de üretilmiş bir ürünün diğer ülkelerde de kullanılmasını hedeflememiz lazım. Uluslararası alanda bu konuyla alakalı kabul gören standart, Ortak Kriterler standardı. Bu standart konusunda sertifikasyonu da milli kurumumuz TSE yürütüyor. Bu standardizasyon, ürünler için yoğun bir doğrulama ve test sürecini gerektiriyor ve oldukça da prestijli bir belgelendirme. Şu ana kadar da 80’in üzerinde belgelendirme yaptık. Bilişim sektörümüzün bu konudaki hassasiyeti son derece yüksek. Özellikle kolluk kuvvetleri ve kamu kurumlarında kullanılan kritik çözümler, bu sertifikasyona mutlak surette tabi. Farkındalık hızlı bir şekilde artıyor, belgelendirme talebinin de aynı hızla artacağını düşünüyoruz. Bunun güzel tarafı şu, eğer bir ürün Ortak Kriterler sertifikasına sahip ise; NATO Bilgi Güvenliği Ürün Kataloğu’nda kendisine yer bulabiliyor. Daha sonra AB’deki rakipleri ile AB pazarında eşit şartlarda yarışıyor.”